EMS seans fiyatı nedir ?

Gonul

New member
EMS Seans Fiyatı Üzerine: Bir Bedelin Ötesinde Ne Ödüyoruz?

Forumdaki herkese merhaba,

Bugün konuşmak istediğim konu aslında sadece bir “fiyat” meselesi değil: EMS seans fiyatı. Evet, kimimiz için bu, basit bir spor hizmetinin bedeli gibi görünebilir; kimimiz içinse bir yaşam tarzı tercihi, belki de “bedenine yatırım yapma” biçimi. Fakat biraz daha derin düşünürsek, bu konunun ardında toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi önemli katmanlar olduğunu fark ediyoruz.

EMS (Elektro Kas Stimülasyonu) teknolojisi, son yıllarda “zamansızlar için spor” olarak öne çıkıyor. Ancak bir EMS seansının ortalama 500 ila 1500 TL arasında değişen fiyatı, herkesin erişebileceği bir hizmet olmadığını açıkça gösteriyor. Bu noktada mesele yalnızca ekonomik değil; sosyolojik, psikolojik ve hatta kültürel bir meseleye dönüşüyor.

---

1. Fiyatın Ardındaki Görünmeyen Eşitsizlikler

Bir EMS seansı, genellikle “lüks spor deneyimi” olarak pazarlanıyor. Kadın dergilerinde ve sosyal medyada sıklıkla, “modern kadınların kendine ayırdığı özel zaman” gibi sloganlarla tanıtılıyor. Ancak bu söylem, sınıfsal ve toplumsal cinsiyet temelli bir ayrım da yaratıyor.

Kadınların bedenleri üzerinden sürekli bir “iyileştirilme”, “sıkılaştırma” ve “mükemmelleştirme” baskısı kurulduğu bir dünyada, EMS fiyatı bir tür “katılım bedeli” haline geliyor. Yani sadece spora değil, aynı zamanda “kabul gören kadınlık” kalıplarına erişim için de para ödüyoruz.

Erkekler açısından baktığımızda ise EMS genellikle “verimlilik”, “zaman yönetimi” ve “performans artırımı” üzerinden pazarlanıyor. Bu fark, toplumsal cinsiyet rollerinin spor ve beden algısına nasıl nüfuz ettiğini gösteriyor. Kadın için güzellik, erkek için güç… Ve her iki durumda da, hizmetin fiyatı bu kalıpları güçlendiren bir bariyer oluşturuyor.

---

2. Kadınların Empati Odaklı Yaklaşımı: “Bedenimin Hakkını Vermek”

Forumda birçok kadın üye, EMS seanslarının kendilerine “zaman ayırma” ve “kendini iyi hissetme” fırsatı sunduğunu söylüyor. Fakat burada ilginç bir ikilem var: Kadınlar, toplumsal olarak bakım emeği yükü altında ezilen bireyler olarak, bedensel bakım ve spor alanında bile bu yükü taşımaya devam ediyor.

Bir kadın, EMS’e gittiğinde “kendine iyi bakıyor” gibi görünse de, aslında toplumun “bakımlı ol” beklentisini de karşılamış oluyor. Empati odaklı düşünürsek, bu kadınların çoğu yalnızca fiziksel değil, duygusal bir rahatlama da arıyor. Bu noktada EMS fiyatının yüksekliği, bu rahatlamanın kimler için erişilebilir olduğuna dair bir adalet sorusu doğuruyor.

---

3. Erkeklerin Analitik Yaklaşımı: “Verim, Sonuç, Zaman”

Erkek forumdaşların yorumlarında genellikle şu ifadeler öne çıkıyor: “Haftada bir seansla aynı kas kazanımını elde ediyorum.”, “Zaman kazandırıyor, bu da maliyeti haklı çıkarıyor.” Bu yaklaşım, toplumda erkeklerin problem çözme, verimlilik ve sonuç odaklı davranışlara yönlendirilmesiyle örtüşüyor.

Ancak şu soruyu sormak gerekiyor: Verimlilik kime hizmet ediyor? Daha hızlı, daha güçlü, daha verimli olma çabası, erkek kimliği üzerindeki “rekabet baskısı”nın bir yansıması olabilir mi? EMS fiyatı burada yalnızca bir bedensel yatırım değil, bir statü göstergesi haline geliyor.

---

4. Çeşitlilik ve Erişim: Kimler Dışarıda Kalıyor?

Toplumsal cinsiyetin ötesinde, çeşitlilik açısından da EMS fiyatları ciddi bir eşitsizlik doğuruyor. Düşük gelirli bireyler, engelli vatandaşlar, yaşlılar veya LGBTİ+ topluluk üyeleri gibi gruplar bu hizmetlere genellikle erişemiyor.

Birçok spor merkezi “herkese açık” sloganı kullanırken, aslında fiyat politikalarıyla bazı grupları dışarıda bırakıyor. Bu noktada, EMS merkezlerinin toplumsal sorumluluk bilinciyle indirimli programlar, erişilebilirlik kampanyaları ya da kapsayıcı dil politikaları geliştirmesi gerekmez mi?

---

5. Sosyal Adalet Bağlamında Beden Ekonomisi

EMS fiyatı üzerine düşünürken, aslında bedenin ticarileşmesi üzerine de konuşuyoruz. Beden, bir “proje” haline geliyor ve bu projeye yatırım yapabilenler ile yapamayanlar arasında görünmez bir sınır çiziliyor.

Sosyal adalet perspektifinden bakıldığında, sağlıklı bir bedene erişim bir ayrıcalık değil, bir hak olmalı. Ancak piyasa dinamikleri, bedeni bir “hizmet nesnesi”ne dönüştürüyor. Bu da bizi şu soruya getiriyor: Bedenimize gerçekten biz mi sahip çıkıyoruz, yoksa piyasa mı bedenimizi biçimlendiriyor?

---

6. Forumdaşlara Açık Davet: Peki Ya Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Bu başlık altında herkesin kendi bakış açısını paylaşması önemli. Çünkü EMS seans fiyatı sadece ekonomik bir mesele değil; kim olduğumuz, nasıl göründüğümüz ve nasıl görülmek istediğimizle de ilgili.

- Sizce EMS gibi teknolojik spor yöntemlerinin bu kadar pahalı olması adil mi?

- Kadınlar ve erkekler, bu tür hizmetleri neden farklı motivasyonlarla tüketiyor olabilir?

- “Bedenine yatırım yapmak” ifadesi sizce bireysel bir özgürlük mü, yoksa toplumsal bir zorunluluk mu?

- Eğer EMS herkes için erişilebilir olsaydı, toplumun beden algısı değişir miydi?

---

7. Kucaklayıcı Bir Sonuç: Fiyatın Ötesinde Dayanışma

EMS seans fiyatlarını tartışırken, aslında yalnızca bir hizmetin bedelini değil, toplumun değerlerini de tartışıyoruz. Fiyatlar, kimlerin içeride kimlerin dışarıda kaldığını belirleyen bir çizgiye dönüşüyor. Ancak forumun gücü tam da burada: bu çizgiyi sorgulamakta, dayanışmayı hatırlatmakta.

Çünkü belki de asıl “seans”, birbirimizi dinlediğimiz, farklı deneyimlere empatiyle yaklaştığımız bu paylaşımların ta kendisidir. Fiyatlar değişebilir, ama adalet duygusu, paylaşma ve sorgulama iradesi hep elimizde kalabilir.

---

Son Bir Düşünce

Belki de EMS’in asıl gücü elektrik akımlarında değil, bizleri “beden”, “kimlik” ve “eşitlik” üzerine düşündürmesindedir.

Peki sizce, bir seansın bedeli ne kadar olursa olsun, bedenin değeri ölçülebilir mi?