Üniversitede okul kaç hafta ?

Onur

New member
[color=]Üniversitede Okul Kaç Hafta? Hayatın En Uzun 14 Haftası mı, En Kısa Dönemi mi?[/color]

Selam sevgili forumdaşlar,

Bugün sizlerle hem güldürecek hem düşündürecek, hatta biraz da geçmişe götürecek bir konuyu konuşalım dedim:

Üniversitede okul kaç hafta?

Kulağa basit bir soru gibi geliyor değil mi?

Ama değil. Çünkü bu sorunun cevabı, “hangi öğrenciden” sorduğunuza göre değişiyor!

Akademisyen derse “14 hafta” diyor, öğrenciler “14 hafta mı, 14 yıl mı?” diyor, devamsızlık sınırında gezenler ise “kaç hafta vardı ya, ben kaçırdım mı?” diye panik yapıyor.

---

[color=]Resmî Cevap: 14 Haftalık Maraton[/color]

Evet, mevzuata göre üniversite eğitimi genellikle 14 haftalık dönemler halinde yürütülüyor.

Güz dönemi 14 hafta, bahar dönemi 14 hafta, arada da sınavlar, vizeler, finaller...

Ama işin ironik kısmı şu:

14 hafta deniyor ama ilk hafta tanışma, son hafta “hadi tekrar etmeyelim zaten sınav haftası geldi” diyerek iptal oluyor.

Geriye kalıyor mı sana 12 hafta!

O 12 haftanın 4’ü zaten resmi tatiller, 2’si hocaların sempozyuma gittiği haftalar, 3’ü motivasyon eksikliğinden kayıp.

Sonra fark ediyorsun ki geriye kalan 3 haftada sana koca bir dönem anlatılmaya çalışılıyor!

---

[color=]Erkeklerin Bakışı: Stratejik Zaman Yönetimi (ya da Ertelemenin Sanatı)[/color]

Erkek forumdaşlar genelde bu konuyu stratejik bir mesele haline getirir.

Ali adında bir öğrenci düşünelim.

Ali, ilk hafta derse girer, hoca “devam zorunlu değil ama önemli” deyince hemen plan yapar:

> “Tamam, 14 hafta var. 4 hafta devamsızlık hakkım var. 10 hafta gireyim, 4 hafta uyuyayım.”

Sonra her hafta yeni bir bahane:

- “Bu hafta çok kalabalıktı, haftaya giderim.”

- “Ya zaten ilk üç hafta konuya giriş oluyor.”

- “Hocayı anlamıyorum ki, YouTube’da daha güzel anlatıyorlar.”

Ve dönemin sonunda kendini şöyle derken bulur:

> “Bu 14 hafta nasıl geçti anlamadım.”

Ama Ali aslında anlamıştır — çünkü o haftaları çoğunlukla çay ocağında stratejik analizlerle geçirmiştir.

---

[color=]Kadınların Bakışı: Empatik, Düzenli ve Biraz Dram Yüklü[/color]

Kadın öğrenciler ise bu konuya genellikle daha empatik ve ilişki odaklı yaklaşır.

Ayşe örneğin… İlk haftadan defterini düzenler, renkli kalemlerle not alır, haftalık plan çıkarır.

> “14 hafta, her haftaya bir hedef: 1. hafta motivasyon, 2. hafta not düzeni, 3. hafta sosyal denge...”

Ama 8. haftaya gelindiğinde tablo değişir:

> “Ben bu derse severek başlamıştım, ama artık sadece geçmek istiyorum.”

Ve 10. haftadan sonra grup çalışmalarında klasik sahne yaşanır:

Ayşe çalışır, ekipteki Ali “Ben PowerPoint yaparım” der ama yapmaz.

Sonra Ayşe sunumdan 98 alır, Ali “Biz iyi takımız” der.

İşte kadınların ilişkisel zekâsı ve empatik yönü bu noktada bile parlıyor.

Ama içlerinden biri mutlaka şöyle der:

> “Keşke okul 14 hafta değil de 10 hafta olsa, zaten kalan 4 haftada herkes mental olarak tatile çıkıyor.”

---

[color=]Kampüs Zamanı: 14 Hafta = 14 Evre[/color]

Bir öğrencinin dönem süreci aslında evrim gibi.

Şöyle sıralayabiliriz:

1. 1. Hafta – Tanışma Haftası:

Herkes birbirine gülümser, “Bu dönem çok çalışacağım” diyenlerin gözlerinde umut parlar.

2. 2. Hafta – Dersler Başlıyor:

Defterler yeni, kalemler dolu. Henüz kimse geç kalmamış.

3. 4. Hafta – İlk Vize Korkusu:

“Bu kadar çabuk mu geldi?” diyenlerin iç çekişleri kampüsün melodisi olur.

4. 6. Hafta – Devamsızlık Panik Zamanı:

“Hocam ben sadece iki ders kaçırdım!” yalanı rektörlük duvarlarında yankılanır.

5. 8. Hafta – Grup Projeleri Haftası:

Aynı grupta bir çalışan, bir kaybolan, bir mazeret uyduran olur.

6. 10. Hafta – Varoluş Sorgulaması:

“Acaba açıköğretim mi daha iyiydi?” diye düşünenler çoğalır.

7. 12. Hafta – Kahveyle Hayatta Kalma Dönemi:

Artık kütüphaneler uyku alanına dönüşür.

8. 14. Hafta – Son Hafta:

Herkes birbirine sarılır: “Bir daha böyle sıkı çalışmayacağım” diyenler yine aynı sözü bir sonraki dönem tekrar eder.

---

[color=]Akademisyenlerin Perspektifi: 14 Hafta mı, 14 Cephe mi?[/color]

Hocanın gözünden 14 hafta, aslında 14 cepheli bir savaştır.

Bir yandan “devamsızlık hakkını” yanlış anlayan öğrencilerle uğraşır,

bir yandan “hocam sınavda çıkacak konuları söyleseniz yeter” diyenlerle.

Bazı hocalar bu süreci kabullenmiştir:

> “Ben 14 hafta anlatırım, siz 2 gün çalışırsınız. Ortalamada bir şekilde buluşuruz.”

Diğerleri ise hâlâ umutludur:

> “Belki bu dönem öğrenciler notları düzenli tutar.”

Ama 20 yıldır her dönem aynı hikâye yaşanır.

14 haftanın sonunda herkes yorgun ama garip bir şekilde “biraz daha olsa fena olmazdı” modundadır.

---

[color=]Forumdaşlara Sorular: 14 Hafta mı, 14 Bölüm Netflix Serisi mi?[/color]

Hadi şimdi biraz siz konuşun forumdaşlar:

1. Sizce 14 hafta fazla mı, az mı?

2. Kaçıncı haftada motivasyonunuzu kaybediyorsunuz?

3. “Derslerin online olması daha iyiymiş” diyenlerden misiniz, yoksa “kampüs havası candır” mı diyorsunuz?

4. 14 haftalık dönem boyunca kaç kez “bu dönem erken başlayacağım” deyip yine başlamadınız?

Bir düşünün; belki de üniversite 14 hafta değil, hayatın küçük bir simülasyonu.

Kimi dersini çalışıyor, kimi dersi geçiyor, kimi ise sadece teneffüslerde mutlu.

---

[color=]Sonuç: Üniversite Haftaları Sayılmaz, Yaşanır[/color]

Evet, resmi olarak üniversite dönemi 14 hafta.

Ama aslında bu 14 hafta, sadece bir takvim değil, bir ruh hâli.

Bir gün “vizeye çok az kaldı” diye paniklersin,

ertesi gün arkadaşlarınla kampüs çay bahçesinde “ya aslında hayat çok kısa” muhabbetine dalarsın.

Kimine göre 14 hafta bir ömür gibi sürer,

kimine göre ise bir kahve molası kadar hızlı geçer.

Ama her dönemin sonunda herkes aynı şeyi söyler:

> “Bu dönem çok yoruldum ama güzeldi be.”

Belki de üniversite tam olarak bu yüzden 14 hafta sürüyordur —

Çünkü 15 olsaydı, kimse dayanamazdı.

Haydi forumdaşlar, şimdi siz anlatın:

Kaç haftada “ders çalışmalıyım” dediniz, ve kaçıncı haftada pes ettiniz?

Belki de bu forum, bir 15. hafta terapi köşesidir.