Fi Levhin Mahfuz Ne Demek ?

Damla

New member
Fi Levhin Mahfuz Nedir?

Fi Levhin Mahfuz, İslam inancında ve İslami felsefede önemli bir terimdir. Kelime anlamı olarak Arapçadan Türkçeye "Korunmuş Levha" veya "Muhafaza Edilmiş Levha" olarak çevrilebilir. Bu kavram, Allah’ın her şeyi bilip yazdığı ve kaydettiği bir kitabı temsil eder. Bu kitap, dünya üzerinde olacak her şeyin, geçmişten geleceğe kadar her olayın kaydını tutan bir 'kitap' veya 'levha' olarak tasvir edilir. İslam inancına göre, bu levha Allah'ın kudretiyle her şeyi kapsar ve hiçbir şey bu kayıttan dışarıda kalmaz.

Fi Levhin Mahfuz, genellikle Allah’ın ilminin ve iradesinin sınırsızlığını anlatan bir kavram olarak öne çıkar. Bu terim, Kuran-ı Kerim’de de çeşitli şekillerde geçer ve Allah’ın her şeyin mutlak kontrolünde olduğu anlayışını pekiştirir. Peki, Fi Levhin Mahfuz’un tam olarak ne anlam ifade ettiğini anlamak için daha derinlemesine bir inceleme yapmak faydalı olacaktır.

Fi Levhin Mahfuz’un Anlamı ve Kapsamı

Fi Levhin Mahfuz, aslında bütün evrenin ve içindeki her şeyin Allah tarafından önceden bilindiğini ve kaydedildiğini anlatan bir ifadedir. Kuran-ı Kerim’de, insanın kaderinin dahi bu levhada yazılı olduğu belirtilir. Bu kavram, Allah’ın her şeyi bilmesinin yanı sıra, tüm varlıkların ve olayların bir plan çerçevesinde, belirli bir düzene göre işlediğini de vurgular. Her bir varlık ve olay, bu levhaya yazılmıştır.

Fi Levhin Mahfuz, zamanın ötesinde bir kavramdır. Geçmiş, şimdi ve geleceği kapsayan bir bakış açısıyla, bu levha zamanın ve mekanın ötesinde varlıkların ve olayların kaydını tutar. Burada önemli olan bir diğer nokta ise, insanın özgür iradesinin de Allah’ın bu önceden bilinen planı içinde nasıl bir rol oynadığıdır. İnsanlar, kendi iradeleriyle seçimler yapsalar da, bu seçimlerin her biri, Fi Levhin Mahfuz’da zaten yerini almış ve yazılmıştır.

Fi Levhin Mahfuz ve Kader İlişkisi

Fi Levhin Mahfuz kavramı, genellikle kader ile ilişkilendirilir. Kader, insanların yaşamlarını şekillendiren ve Allah tarafından belirlenen bir yol olarak kabul edilir. Ancak bu durum, insanın özgür iradesini ortadan kaldırmaz. İnsanlar, Fi Levhin Mahfuz’daki yazılı kayıtlara dayalı olarak yaşayacakları hayatı, belirli bir dereceye kadar kendi iradeleriyle şekillendirirler. Kader, Allah’ın mutlak bilgisi çerçevesinde gerçekleşen bir sistemdir, ancak insan, bu kaderin içinde kendi seçimlerini yapabilir.

İslam felsefesinde, Allah’ın her şeyi önceden bilmesi, insanın özgür iradesiyle çatışmaz. Çünkü Allah, insanın yapacağı seçimleri zaten bilmektedir, ancak bu bilgi, insanın iradesinin yokluğu anlamına gelmez. İnsan özgürdür, ancak Allah’ın bilgisi her şeyi kuşatır.

Fi Levhin Mahfuz’un Kuran’da Geçişi

Fi Levhin Mahfuz terimi, Kuran-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde yer alır. Bu kavramla ilgili en belirgin ayetlerden biri, Zümer Suresi 69. ayetidir: "Gökler ve yer arşın etrafında dönerken, Allah’tan başka hiçbir varlık yoktur. O, her şeyi bilendir. O, Fi Levhin Mahfuz’da yazılı olan her şeyin hakikatini bilir." Bu ayet, Allah’ın her şeyi bildiğine ve her şeyin bir yazılı kaydının bulunduğuna dair güçlü bir vurgudur.

Bir diğer örnek ise, Tarih Suresi’ndeki bir ayettir. Burada Allah, "Her şey Fi Levhin Mahfuz’da yazılıdır," diyerek, tüm varlıkların ve olayların önceden kaydedilmiş olduğunu belirtir.

Kuran’daki bu tür ayetler, Fi Levhin Mahfuz’un, Allah’ın ilahi planının bir parçası olduğuna ve her şeyin en ince detayına kadar belirli bir düzende gerçekleştiğine işaret eder. Bu yazılı levhanın, bütün varlıkların başlangıcından sonuna kadar her şeyi kapsadığı anlatılır.

Fi Levhin Mahfuz ve Zamanın Ötesinde Bilgi

Fi Levhin Mahfuz, zamanın ötesinde bir bilgiye sahip olmayı ifade eder. İnsanlar için zaman, geçmiş, şimdi ve gelecekten oluşur, ancak Allah için zaman geçerli değildir. Allah’ın bilgisi her şeyin ötesindedir. Bu bağlamda, Fi Levhin Mahfuz’daki yazılar zamanın herhangi bir kesitine değil, zamanın tamamına dairdir. Allah, her şeyin her anını bilir; geçmişi, şimdiyi ve geleceği. Bu bilgi, insanın sınırlı aklının kavrayamayacağı bir düzeyde derin ve kapsamlıdır.

Fi Levhin Mahfuz’daki yazılar, sadece dünya üzerinde gerçekleşecek olaylarla sınırlı değildir. Aynı zamanda insanın kalbinde ve düşüncelerinde olabilecek her türlü hal ve durum da bu levhada yer almaktadır. Yani sadece dış dünyada yaşanan fiziksel olaylar değil, insanın iç dünyasındaki ruhsal ve duygusal durumlar da kaydedilmiştir.

Fi Levhin Mahfuz’da İnsan Kaderi ve Seçim

Fi Levhin Mahfuz’daki kayıtlar, insanların kaderine ilişkin her şeyi içerir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır: İnsan, yazılı kaderin içinde özgürdür. İslam inancına göre, her insanın fiilleri, seçimleri ve davranışları, Fi Levhin Mahfuz’a yazılmıştır. Ancak bu yazı, insanın özgür iradesiyle yaptığı seçimleri engellemez. İnsan kendi iradesiyle bir seçim yapar, ancak bu seçim Fi Levhin Mahfuz’da önceden yazılıdır.

Bu durum, özgür irade ile kaderin bir arada var olabileceğini gösterir. İnsan, Allah’ın önceden bildiği bir düzene göre hareket eder, ancak yine de seçme hakkına sahiptir. Kader, Allah’ın bilgisi çerçevesinde bir plan olarak var olsa da, insan kendi seçimlerini yaparak bu planın içinde bir yol çizer.

Sonuç

Fi Levhin Mahfuz, İslam’ın temel inançlarından biri olarak, Allah’ın her şeyi bilmesi ve her şeyin bir düzen içinde gerçekleşmesi anlayışını ifade eder. İnsanların yaşadıkları hayatın her anı, bu levhada yazılıdır. Ancak bu, insanın özgür iradesiyle çelişmez. Allah’ın bilgisi mutlak iken, insanın iradesi de bu planın içinde yer alır.

Fi Levhin Mahfuz kavramı, İslam inancında zaman, kader ve özgür irade gibi derin felsefi meselelerle bağlantılıdır. Allah’ın ilminin sınır tanımadığına dair bir inanç geliştiren bu kavram, insanların yaşamlarına dair güçlü bir anlam arayışı sunar.