Kadir Ergün kimdir ?

Efe

New member
Yoklama Kaçağı Kaç Yaşına Kadardır? Bilimsel ve Sosyal Bir Bakış Açısı

Selam forumdaşlar! Bugün Türkiye'deki askerlik sistemi üzerinden önemli bir soruyu tartışmak istiyorum: Yoklama kaçağı kaç yaşına kadardır? Bildiğiniz gibi, askere gitmek ve bu konuda sorumlulukları yerine getirmek, Türkiye'deki erkekler için önemli bir toplumsal yükümlülüktür. Ancak, bu sorumluluk kimi zaman bilinçli bir şekilde ertelenebilir. Peki, bu erteleme belirli bir yaşa kadar normal mi? Yoklama kaçağı olan kişilerin karşılaştığı sosyal ve yasal sonuçlar nasıl şekilleniyor? Gelin, bu soruyu daha derinlemesine inceleyelim ve konuya bilimsel bir bakış açısıyla yaklaşalım.

Yoklama kaçağı, aslında sadece bir yasal meselesi değil, toplumun erkeklere biçtiği sosyal bir sorumluluk ve kişisel bir mesele olarak da karşımıza çıkıyor. Bu yazıda, hem bu sorumluluğun bilimsel boyutunu hem de sosyal etkilerini anlamaya çalışacağız. Tabii ki, bilimsel verilere dayalı olarak farklı bakış açılarına yer vereceğiz.

Yoklama Kaçağı Nedir ve Hangi Yaşta Başlar?

Öncelikle, yoklama kaçağını ne ifade ettiğine kısaca bakalım. Türkiye'de askerlik, erkekler için zorunlu bir yükümlülüktür ve 20 yaşına giren her Türk erkeği askerlik şubesine başvurarak, askerlik durumunu öğrenir ve ya sevk edilir ya da belirli bir süre için tecil alır. Ancak bazı kişiler, askerlik görevini çeşitli sebeplerle yerine getirmez ya da sürekli erteleyerek yoklama kaçağı durumuna düşer.

Yasal olarak, bir kişinin yoklama kaçağı sayılabilmesi için 20 yaşını doldurmuş ve askerlik yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması gerekir. Ancak, bu sorumluluğu yerine getirmeyen bireyler genellikle 30 yaşına kadar tecil hakkı kullanabilir. Yani, ilk başta görünmeyen bir esneklik olsa da, aslında 30 yaş sınırından sonra askerlik hizmetinden kaçmak yasal olarak mümkün değildir. 30 yaşını geçmiş ve hala askerlik yapmamış bir erkek, artık yoklama kaçağı sayılır.

Bunun yanında, bazen 20'li yaşlarda askerlik hizmetini ertelemek, kişisel gelişim veya kariyer gibi sebeplerle kabul edilebilir bir davranış olabilirken, 30'lu yaşlarda devam eden bu kaçaklık, toplumsal olarak çok daha büyük eleştirilerle karşılanabiliyor. Peki, bu erteleme ne kadar kabul edilebilir?

Erkeklerin Perspektifi: Veri ve Stratejik Yaklaşım

Erkekler, genellikle bu konuda daha stratejik ve sonuç odaklı bir bakış açısına sahip olurlar. Yani, askerlik görevini yerine getirmemek, bazıları için kişisel hedeflerin gerisinde kalmalarına yol açan bir engel olabilir. Ayrıca, bazı erkekler, askerlik görevini tecil ettirmek için üniversite eğitimine başlar veya sağlık sorunlarını gerekçe göstererek bu süreci erteleyebilir. 30 yaşına kadar bu tecili sürdürebilen bir kişi, bu süreç boyunca genellikle kendisini bu sorumluluktan uzak tutar.

Verilere dayalı olarak bakıldığında, askerlik hizmetini erteleyen veya kaçan bireylerin çoğunun, eğitim, kariyer veya ailevi sorumluluklar gibi sebeplerle bu durumu tercih ettikleri görülüyor. Fakat 30 yaş sınırına gelindiğinde, toplumsal baskılar artar ve bu kişilerin askerlikten kaçması genellikle eleştirilmeye başlanır. Veriler, sosyal medyada bu kişilerin "erteleme" ya da "kaçma" süreçlerini aktaran paylaşımlarının genellikle olumsuz yorumlar aldığını gösteriyor.

Bunlar, oldukça pratik, erkeklerin çözüm odaklı düşünme biçiminden kaynaklanıyor. Yani bu bireyler için askerlik, sadece bir yükümlülük değil, bazen hayatın içine girmiş büyük bir engel olarak algılanabiliyor. Ancak, bu ertelemenin ne kadar mantıklı olduğu ve toplum tarafından ne kadar kabul edilebilir olduğu bir soru işareti olarak kalıyor.

Kadınların Perspektifi: Sosyal Baskılar ve Empatik Yaklaşım

Kadınların konuya bakışı ise genellikle daha sosyal ve empatik bir yaklaşımdan kaynaklanır. Kadınlar, genellikle askerlik gibi toplumsal bir sorumluluğun, erkeklerin yaşamlarını nasıl etkilediği üzerine daha fazla düşünürler. Onlar için askerlik, erkeklerin yalnızca yasal bir yükümlülüğü değil, aynı zamanda toplumsal bir kimlik haline gelir. Erkeklerin bu sorumluluklardan kaçmaları, bazı kadınlar tarafından sorumluluktan kaçma olarak algılanabilir. Çünkü bu, toplumsal normlara uyumsuzluk ve “erkeklik” rolüne karşı bir direniş gibi görülebilir.

Özellikle 30 yaşından sonra hala askerlikten kaçan erkekler, toplumsal açıdan daha büyük bir eleştirinin hedefi olabilir. Kadınlar, empatik bir bakış açısıyla bu durumu, bu kişilerin sosyal sorumluluklarını yerine getirmemesi olarak değerlendirebilir. Onlar için askerlik, bir erkeğin toplumda kabul gören ve erkekliğini tamamlama sürecinin bir parçası olarak önemli bir rol oynar.

Kadınlar için bu noktada tartışılması gereken bir diğer mesele de askerlik hizmetinin, özellikle toplumsal eşitsizlikleri pekiştiren bir zorunluluk olup olmadığıdır. Yani, kadınların gözünden askerlik, sadece bir erkek sorumluluğu değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet rollerinin pekiştirilmesinin bir aracı olabilir.

Yoklama Kaçağının Toplumsal Yansımaları: Ne Kadar Kabul Edilebilir?

Sonuçta, yoklama kaçağının yaş sınırı 30 olsa da, bu konu çok daha derin sosyal etkiler yaratabilir. Peki, 30 yaşına kadar askerliğini yapmayan birinin toplumsal olarak nasıl bir yargı ile karşılaşacağı, sosyal normlarla ne kadar örtüşüyor? Erkekler için birer zorunluluk ya da engel olmaktan çıkıp, kişisel bir tercihe mi dönüşüyor? Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

Sizce yoklama kaçağı yaş sınırının 30 ile sınırlı olması adil mi, yoksa bu yaşın artırılması gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Bu konuda toplumsal baskılar sizce erkeklerin askerlikten kaçmalarını artırıyor mu? Fikirlerinizi merakla bekliyorum!